İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bağcılar’da kentsel dönüşüm projesinin anahtar teslim töreninde AKP hükümetinin açıkladığı “Yarısı bizden" kampanyasını eleştirdi. “Yüz yılın dönüşümüne başladık” diyenlerin ikiyüzlü hareket ettiğini savunan İmamoğlu, “Bu bir kentsel dönüşüm projesi ya da kampanyası değil. Seçim kazanma kampanyası. Devam ettirip ettirmeyeceklerini bile bilmiyorlar. Zaten ümitleri de yok seçimi kazanmaya. 'Acaba biz bu şekilde milleti aldatır mıyız' diye yol arıyorlar. Şimdi biz bu gerçekleri anlatmak zorundayız, vatandaşlarımızı aydınlatmak zorundayız. İnsanların canıyla seçim kumarı oynanmaz. 15 Mayıs'tan itibaren bakın size söz veriyoruz. 15 Mayıs'tan itibaren hiçbir süreye hiçbir sınırlamaya tabi tutmadan risk altındaki herkesin evini, iş yerini yenilemek için çok büyük bir seferberlik başlatacağız" dedi.
İBB şirketi KİPTAŞ'ın 2021 yılında, Bağcılar'daki As Fatih Kent Sitesi'nin yerinde dönüştürülmesi projesi tamamlandı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da katıldığı törende, 'Bağcılar Kiraz Evler Kentsel Dönüşüm Projesi'ndeki hak sahipleri anahtarlarını teslim aldı.
Törende konuşan İmamoğlu, AKP hükümetin açıkladığı ‘Yarısı bizden yarısı sizden’ kampanyasını eleştirdi. Söz konusu kampanya için “Baştan savma, seçime doğru bir kampanya modeli. Seçim öncesi alelacele ortaya atılmış sözde proje” diyen İmamoğlu şunları söyledi:
“HER KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ YÜZLERCE, BİNLERCE İNSANIMIZIN HAYATTA KALMASI DEMEKTİR: Bugün, bir kentsel dönüşüm projesini daha bitirmenin ve mal sahiplerine teslim etmenin keyfiyle buradayız. Gerçekten hep söylerim kentsel dönüşüm işi zamana karşı yarıştır. Memleketin bir insanının bile canının yanmaması, burnunun kanamaması derken, işte görüyorsunuz bir depremde ne yazık ki on binlerce insanımızın hayatını kaybediyoruz. Knetsel dönüşüm, şehirlerin ayakta ve hayatta kalabilmek için vermek zorunda oldukları çok önemli bir mücadeledir. Tamamlanmış her kentsel dönüşüm projesi, yüzlerce, binlerce insanımızın hayatta kalması demektir. Bakınız burada 253 konut var. Türkiye'nin ortalama aile yapısına baktığınızda aslında bine yakın insanın hayatını kurtarmış oluyoruz, bunun adı net olarak budur. Bizim kentsel dönüşüm anlayışımız gerçekten bir can kurtarma meselesi gibi ele alınmıştır. Bir dönüşüm sürecinin hiçbir aşamasında rantı, çıkarı önümüze bir hesap olarak koymadık.
UYGULADIĞIMIZ BU MODELİ ŞU ANDA HÜKÜMET KOPYALADI VE UYGULUYOR: 2021’de hizmete açtığımız, 'İstanbul Yenileniyor Platformu' doğru ve kolay kentsel dönüşüm adına örnek bir organizasyondur. 14 Mayıs'tan sonra, bu organizasyon İstanbul'da daha büyük hız ve güç kazanacak. Çünkü önünde hiçbir engel bırakmayacağız. 14 Mayıs’tan sonra, seçimden hemen sonra, kentsel dönüşüm bütün Türkiye'ye doğru ve sağlıklı bir modelle yaygınlaşacak. İstanbul'da geliştirdiğimiz modeli bütün ülkede uygulayacağız. O kadar doğru bir model ki şimdiden İstanbul'da uyguladığımız bu modeli şu anda hükümet kopyaladı ve uyguluyor. Bu kötü bir şey değil. Hükümetin kopyalayıp uyguladığı bu modeli biz ilk yaptığımızda, onlar bizi internet sitesi üzerinden 'İstanbul yenileniyor mekanizması kurdunuz' diye aşağı çekmeye çalıştıklarında, 'Gelin siz de uygulayın' demiştik. Biraz geç oldu ama en azından akılları başına geldi. Dolayısıyla yeter ki doğru kopyalansın, doğru uygulansın hiç önemli değil. Yeter ki bir vatandaşımızın bile hayatı kurtulsun.
‘YÜZ YILIN DÖNÜŞÜMÜNE BAŞLADIK’ DİYENLERİN NASIL BİR İKİYÜZLÜLÜK İÇİNDE OLDUKLARINI SİZE TARİFLEMEYE ÇALIŞACAĞIM: Şimdi, seçim öncesi ‘Kentsel Dönüşümde Yarısı Bizden’ adıyla acele bir model öne sürüldü. 'Yüzyılın dönüşümüne başladık' diyenlerin aslında nasıl bir ikiyüzlülük içinde olduklarını size tarifleyeceğim. Bu proje insanlar evleri yıkılmadan, sağlam konutlara geçsin diye yapılıyorsa vatandaşa şu süreye kadar başvur yoksa hakkını kaybedersin denir mi? Hem de bir iki ay içinde. Akılcı bir iş mi? Yani bir kampanya yapıyorsun ve diyorsun ki; aman ha şu sıraya kadar başvur. Yoksa hakkını kaybedersin. Amacın ne? Seçim öncesi propaganda. Pek alıp İstanbul'da ya da Türkiye'de kaç ev sakat, kaç ev yıkılmak üzere bunun üzerine bir model açıklasan eyvallah başımın üstünde yeri var. Yok şu tarihe kadar başvur. Bu kampanya bir seçim kampanyası, bir kentsel dönüşüm kampanyası değil. Madem kentsel dönüşüm için bir çare var elinde. Bu uygulamayı niye süreyle sınırlıyorsun. Millete bunun açıklamasını yap.
BİZİM MİLLETİMİZ ASLA ALDANMAYACAK, BUNA KARŞI CEVABINI VERECEK: Mesela devlet bir hastane açtığında şöyle diyebilir mi? Bu hastane ancak şu süreye kadar başvuran hastanelere hastalara hizmet verecek diyebilir mi? Aynı benzer bir şey. Hastane açıyorsun, tamam ben seni tedavi edeceğim ama mayıs sonuna kadar başvurursan hani böyle bir anlayış, şu andaki kentsel dönüşüm anlayışı. Gerçekten utanmadan, sıkılmadan yarısı sizden, yarısı bizden kampanyasına başvuran çok olursa kura çekeceğiz diyorlar. Yani neresinden tutsanız dediğim gibi bu bir kentsel dönüşüm kampanyası değil bu bir seçim kampanyası üzülerek söylüyorum. Evin depreme dayanıksız olması yetmiyor bir de kurada kazanırsan olacak. Hani birine sosyal konut yaparsın düşük gelirli insanlara bir sosyal konut imkânı sağlarsın bunu kuraya açarsın anlarım. Ama şimdi Bağcılar'da şurada binalar var insanlara diyorsun ki senin evin çürükse senin başvurunu kabul edeceğim. Ama kurada çıkarsan, kurada çıkmazsan yandın. Bir deprem olursa yandın. Bakın böyle kentsel dönüşüm işi olmaz. Tekrar ifade ediyorum. Bu bir kentsel dönüşüm projesi ya da kampanyası değil. Seçim kazanma kampanyası. Ama bizim milletimiz bu arsızlıktan bu utanmazlıktan bu millete hakaretten asla ve asla aldanmayacak buna karşı cevabını verecek.
İNSANLARIN CANIYLA SEÇİM KUMARI OYNANMAZ: Niye bu tür çirkin yollara başvuruyorlar? Çünkü seçimden önce belki oy getirir, hiçbir hazırlık yapmadan başladıkları bu kampanyadan birkaç kişiyi aldatabiliriz diye ortaya koyuyorlar. Devam ettirip ettirmeyeceklerini bile bilmiyorlar. Zaten ümitleri de yok seçimi kazanmaya. 'Acaba biz bu şekilde milleti aldatır mıyız' diye yol arıyorlar. Şimdi biz bu gerçekleri anlatmak zorundayız, vatandaşlarımızı aydınlatmak zorundayız. İnsanların canıyla seçim kumarı oynanmaz. 15 Mayıs'tan itibaren bakın size söz veriyoruz. 15 Mayıs'tan itibaren hiçbir süreye hiçbir sınırlamaya tabi tutmadan risk altındaki herkesin evini, iş yerini yenilemek için çok büyük bir seferberlik başlatacağız. Sadece İstanbul'da değil bütün Türkiye'de başlatacağız. Ve bunların yaptığı gibi de yapmayacağız. Biz bu ülkenin hükümeti, belediyesi özel sektörü üniversitesi vatandaşı, bakın o belediye, şu partiden, bu belediye, bu partiden demeksizin el ele verip çalışacağız size söz veriyorum el ele verip çalışacağız."